Ceza hukuku, suçla ilgili hukuk bütünüdür. İnsanlara, mülke veya güvenliğe zararlı, tehlike oluşturan veya tehdit oluşturan davranışlar için cezaları belirler. Aynı zamanda ahlaki refahı da kapsar. Suçun tanımı oldukça geniştir ve çeşitli farklı eylemleri kapsar.
Suçlar, para cezası veya hapis cezası ile cezalandırılan eylemlerdir. Yasama organları tarafından çıkarılan yasalarla tanımlanırlar. Cezayı düzenleyen idari yasalar da vardır. Devlet tarafından gücün kötüye kullanılmasına karşı kontrol görevi gören devlet ve uluslararası yasalar da vardır. Ceza hukuku süreci karmaşık olabilir ve başarılı bir sonuç için deneyimli bir avukat tutmak hayati önem taşır.
Ceza hukukunun yaygın gerekçelerinden biri de toplumu korumasıdır. Toplumu korumaya ek olarak, medeni hayatı istikrarlı tutmak için ceza hukuku gereklidir. Ceza hukuku zararın önlenmesine odaklandığından, bireylerin toplum kurallarına uyması esastır. Halkın korunması gerekli olsa da asıl mağdur özel bir kişidir. Ayrıca toplumun varlığı, yasa ve yönetmeliklere geniş çapta uyulmasına bağlıdır.
Cezaların şiddeti, zararın türüne ve düzeyine göre değişir. Genel olarak, topluma verilen zarar ne kadar büyükse, ceza da o kadar yüksek olur. Yasanın amacı insanları yasayı çiğnemekten caydırmaktır ve bunu suçları sebep oldukları suç ve zarar miktarına göre sınıflandırarak yapar. Bunu yapmak için suçlar iki ana kategoriye ayrılır: ihlaller ve suçlar. İhlaller genellikle daha az ciddidir ve genellikle para cezası içerir.
İki ceza hukuku türü arasında farklılıklar olsa da her ikisi de suçla itham edilen kişilerin haklarını ve toplumun temel çıkarlarını korumaya çalışmaktadır. Ceza hukuku, hakların korunmasını sağlamanın yanı sıra mağdurun çıkarlarını da korur. Bir suç meydana gelirse, ceza mahkemesi uygun cezaya karar verecek ve mağdurun kendini savunma hakkını sağlayacaktır. Bu, ceza hukukunu toplumda hayati kılmaktadır. Ve ikisi arasındaki farkları anlamak çok önemlidir.
Bir suç fiilinin suç sayılabilmesi için suçun tüm unsurlarını karşılaması gerekir. Bu unsurlar, suçu oluşturan kanunla belirlenir. Çoğu durumda, suçlar üç unsuru içerir: eylemin kendisi, davalının zihinsel durumu ve eylemin nedeni. Her iki unsurun da mevcut olduğunu kanıtlama yükümlülüğü savcıya aittir. Örneğin, bir hırsızlık durumunda, davalının başka bir kişinin malını çalmak için "zihinsel niyeti" olmalıdır.
Bir kamu davası açılır ve savcılar, bir kişiye suçlamada bulunmak için çeşitli kolluk kuvvetleriyle yakın işbirliği içinde çalışır. Ancak, birini suçlamak her zaman kesin ve kuru bir karar değildir; bunun yerine, savcılar kanıtları ve diğer koşulları dikkate almalı ve bir şüpheliye karşı suçlamada bulunup bulunmama konusunda karar vermek için takdir yetkisini kullanmalıdır.
Ceza hukuku, insanların yaşamları üzerinde somut bir etkisi olabilecek hızlı tempolu bir kariyerdir. Bir müşteriyle etkileşim kurma ve hikayelerini anlama becerisi de dahil olmak üzere, sert ve yumuşak becerilerin bir karışımını gerektirir. Bu işin doğası gereği, ceza avukatlarının genellikle uzun saatler çalışması gerekmektedir. Günleri mahkemeye çıkmak ve davayla ilgili görevlerle doludur. Çoğu zaman, travmayla başa çıkmayı ve danışanlarının duygularını anlamayı öğrenmeleri gerekir.
Belirli suçlar yargı alanından yargı yetkisine farklılık gösterse de, çoğu suç iki kategoriye ayrılır: ağır suçlar ve kabahatler. Suçlar, kabahatlerden daha ciddidir ve iki yıl veya daha fazla hapis cezası ile cezalandırılır. Kabahatler daha az ciddidir ve genellikle para cezasına çarptırılabilir.